Azerbaycan Milletvekili Meşhur Memmedov, “Türkiye siyasi, ekonomik ve askeri güç açısından dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir” 

Ülker Piriyeva – AZERBAYCAN
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Meşhur Memmedov, Azerbaycan Temsilcimiz Ülker Piriyeva ‘ya verdiği açıklamada, “Türkiye devleti siyasi, ekonomik ve askeri güç açısından dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir”, diye – tarihe not düştü.

Büyük Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 98 yıl önce başlayan kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nin refah ve inşa yolu, Türk halkının ne kadar güçlü olduğunu dünyaya bütün gösterdi.

Elbette gururla söyleyebiliriz ki, kuruluşundan bu yana geçen 98 yılda Türkiye Cumhuriyeti, hem iç hem de dış düşmanların saldırısına ve tehdidine rağmen, tüm zorlukları onlara direnerek aşmıştır. Şüphesiz yıllardır mücadelesini yoğunlaştıran Türkiye, tehditlere karşı her türlü yol ve stratejiyi geliştirerek günümüze gelmiş, bölgesel bir güç, sözcü ve küresel bir aktör haline gelmiştir.

44 günlük Azerbaycan’ın Vatan Savaşı’nda tarihi zaferin elde edilmesinde de Türkiye’nin önemli bir rolü var ve bunu millet olarak her birimiz minnetle hatırlıyoruz. Şu anda Azerbaycan, “Bir Millet, İki Devlet” kurallarına ve Şuşa Deklarasyonu’nun hedeflerine uygun olarak kardeş Türkiye ile ilişkilerini derinleştirmek ve genişletmek için var gücüyle çalışıyor.

Unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti son yıllarda Türk dünyasının büyük siyaset ve devlet adamı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde büyük bir gelişme göstermiş, kamu ve devlet yaşamının her alanında büyük başarılar elde edilmiştir.

Bugün gururla söyleyebiliriz ki Türkiye siyasi, ekonomik ve askeri açıdan dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir. Kardeş Türkiye’nin bu yükselişi bizi gerçekten mutlu ediyor çünkü Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücü, Azerbaycan’ın gücü Türkiye’nin gücüdür.

Bugün Azerbaycan ile Türkiye arasında ortak değerlere dayalı samimi ilişkiler, uluslararası ilişkiler sisteminde emsalsiz bir örnektir. Elbette halklarımızın ve devletlerimizin dostluğu ve kardeşliği en büyük zenginliğimizdir. Uzun yıllardır ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, Ulu Önder Haydar Aliyev’in ifade ettiği “Bir Millet, İki Devlet” ilkesi üzerine kurulmuş ve gelişmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in dediği gibi, “Türkiye ve Azerbaycan iki kardeş ülke olarak her zaman bir birinin yanında olmuştur.”

Gururla söylemeliyiz ki, halklarımız 20. Yüzyılın başlarında Çanakkale Savaşı’nda, Bakü’nün Ermeni-Bolşevik zulmünden ve esaretinden kurtuluş savaşlarında ve 2020 Yılının sonundaki Vatan Savaşı’nda birlikteydiler, bugün de birlikteler ve her zaman da birlikte olacak.

Yakında Azerbaycan ilk kez Zafer Bayramı’nı kutlayacak. Muzaffer Başkomutan İlham Aliyev’in öncülüğünde, topraklarımızın işgaline son vermek ve Karabağ’da Azerbaycan bayrağını dalgalandırmak için geçen yıl gerçekleştirilen askeri operasyonlarda dünya, Türkiye-Azerbaycan dostluğuna ve kardeşliğine bir kez daha tanık oldu.

Savaşın ilk dakikalarından sonuna kadar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın manevi ve siyasi desteği, tüm Türkiye’nin ve kardeş Türk halkının kararlı duruşu Azerbaycan’ın haklı adalet mecadelesinde yalnız olmadığını herkese göstermiştir. Türkiye ve lideri her yerde, her zaman Azerbaycan’ın yanındadır.

Azerbaycan devletinin II Karabağ Savaşı’ndaki zaferi Güney Kafkasya’da yeni bir gerçeklik yarattı. Bugün, Azerbaycan ve Türkiye’nin ortak çabalarının, bölgenin jeopolitik manzarasını değiştiren ve ona yeni renkler getiren projeleri planlı ve kararlı bir şekilde hayata geçirdiğini kararlılıkla söylemeliyiz. Gururla söyleyebiliriz ki, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in bu yıl Haziran ayında Şuşa’ya yaptığı ziyaretler, iki ülke arasındaki müttefik İlişkiler Şuşa Beyannamesi’nin imzalanması, bu günlerde Fuzuli’de uluslararası havalimanının açılması, Zengilan’da Azerbaycan ile Türkiye’yi birbirine bağlayacak Zengezur koridorunun temelinin atılması ve diğer büyük projelerin hayata geçmesine hayır dua vermeleri, halklarımızın dostluğunun ve kardeşliğinin yeni bir göstergesiydi.

Son toplantıların ve devam eden projelerin bir kez daha tüm dünyaya Türkiye-Azerbaycan dostluk ve kardeşliğinin ebedi ve sarsılmaz olduğu mesajını verdiğini belirtmeliyim.